Devlet bütçeleri ileriye yönelik gelir ve gider durumunu gösterir. Bu gelir-gider durumları hangi kaynağın nereye tahsis edildiğini ispatlayan hukuki bir delil konumundadır. Devlet bütçesinde gelir durumu ne kadar iyi olursa reklamcılık ve markalaşma alanlarında o kadar ilerleme söz konusu olur. Nitekim Amerika’nın bütçesi Türkiye’den daha büyük olduğu için reklam ve markalaşma anlamında Türkiye’nin önünde bir konumdadır. İşte bu çalışmada da söz konusu durum bütçenin teorik kısımları ele alınmak suretiyle tespit edilmiştir. Sonuç olarak Türkiye reklamcılık ve markalaşma alanında her ne kadar ilerlemiş olsa da henüz Amerika’yı geçebilecek durumda değildir. Bu durum ise devlet bütçesi ve iletişim alanları arasındaki doğru orantılı korelasyondan kaynaklanmaktadır.
State budgets show the future income and expenditure situation. These income-expense situations are legal evidence proving which resource is allocated to where. The better the revenue situation in the state budget, the more progress there will be in the areas of advertising and branding. As a matter of fact, since America's budget is bigger than Türkiye's, it is in a position ahead of Türkiye in terms of advertising and branding. In this study, the situation in question has also been determined by considering the theoretical parts of the budget. As a result, although Türkiye has advanced in the field of advertising and branding, it is not yet able to surpass America. This situation is due to the direct proportional correlation between the state budget and communication areas.