Küreselleşme süreci, insanlık tarihi boyunca farklı evrelerden geçerek günümüze ulaşmış ve zamanla insanın doğa üzerindeki hakimiyetini artırarak coğrafi sınırları aşan bir fenomene dönüşmüştür. Bu makale, küreselleşmenin tarihsel gelişimini, antik dönemlerden başlayarak modern çağa kadar olan süreci ele almakta ve bu süreçte insan ve toplumun doğa ile olan ilişkisindeki değişimleri incelenmektedir. Antik çağlardan itibaren Büyük İskender, Roma, Osmanlı ve Büyük Britanya gibi güçlerin küresel hedefler peşinde koştuğu, ancak küreselleşmenin asıl ivme kazandığı dönemin sanayi devrimi ile başladığı belirtilmektedir. Sanayi devrimi, üretim ilişkilerinde köklü değişikliklere yol açmış, buhar makinesi ve demiryolları gibi teknolojik yeniliklerle uzamın hızla kat edilmesini sağlayarak küreselleşmeyi hızlandırmıştır. Modern dönemde ulus devletlerin ortaya çıkışı, küreselleşmenin yeni bir boyut kazanmasına neden olmuş, ancak II. Dünya Savaşı sonrası yaşanan gelişmeler ve dijital devrim ile küreselleşme, sınırların aşınması ve tüketim odaklı bir toplumsal yapıya geçişle daha da belirginleşmiştir. Makale, küreselleşmenin sadece coğrafi sınırları aşmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda da derin etkiler yarattığını, günümüzde ise nano teknoloji devrimiyle birlikte üçüncü bir sanayi devriminin başladığını ve dünyanın artık çok merkezli bir yapıya büründüğünü ortaya koymaktadır. Bu süreçte ulus devletlerin rolü azalmış, ulus-aşırı şirketler ve farklı merkezler ön plana çıkmıştır.
The process of globalization has evolved through different stages throughout human history, reaching the present day and, over time, increasing human dominance over nature, transforming into a phenomenon that transcends geographical boundaries. This article examines the historical development of globalization from ancient times to the modern era, analyzing the changes in the relationship between humans, society, and nature during this process. It is noted that from ancient times, powers such as Alexander the Great, Rome, the Ottoman Empire, and Great Britain pursued global ambitions, but the real momentum of globalization began with the Industrial Revolution. The Industrial Revolution led to fundamental changes in production relationships, and technological innovations such as the steam engine and railways enabled rapid traversal of space, accelerating globalization. The emergence of nation-states in the modern era added a new dimension to globalization, but developments following World War II and the digital revolution further highlighted globalization through the erosion of boundaries and the transition to a consumption-oriented societal structure. The article points out that globalization not only transcends geographical limits but also has profound effects in social, economic, and cultural fields, and with the advent of the nanotechnology revolution, a third industrial revolution has begun, transforming the world into a multi-centric structure. In this process, the role of nation-states has diminished, and transnational corporations and various centers have come to the forefront.